Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Nedir?
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu; iki veya daha fazla kişinin, başkaları tarafından bilinmeyeceği inancı ve iradesiyle, belli iletişim araçları kullanarak (internet, telefon, telsiz, faks, mektup, telgraf, kağıt vb.) gerçekleştirdiği haberleşmenin dinlenmesi, okunması, kaydedilmesi veya ifşa edilmesi ile oluşur.
TCK md.132’de yer alan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlığında düzenlenmiştir. Aşağıdaki seçimlik hareketlerden birinin işlenmesiyle suç meydana gelir:
- En az 2 veya daha fazla kişi arasındaki haberleşmenin gizliliğinin üçüncü bir kişi tarafından herhangi bir şekilde ihlal edilmesi (TCK md.132/1-1.cümle),
- En az 2 veya daha fazla kişi arasındaki haberleşmenin üçüncü bir kişi tarafından “kayda alınmak suretiyle” gizliliğin ihlal edilmesi (TCK md.132/1-2.cümle),
- En az 2 veya daha fazla kişi arasındaki haberleşmenin üçüncü bir kişi tarafından “ifşa edilmesi” (açığa vurulması) suretiyle gizliliğin ihlal edilmesi (TCK md.132/2),
- Kişinin kendisiyle yapılan haberleşmeyi herhangi bir şekilde veya basın ve yayın yoluyla “hukuka aykırı bir şekilde ifşa ederek (açığa vurarak)” gizliliği ihlal etmesi (TCK md.132/3).
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, benzer nitelikte fiiller içerse bile aşağıdaki suçlarla karıştırılmamalıdır:
- Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi, Kayda Alınması ve İfşa edilmesi Suçu,
- Özel Hayatın gizliliği ihlal suçu
- Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu,
- Kişisel verileri ele geçirme, yayma veya başkasına verme suçu
- Bilişim suçları.
Haberleşmenin Gizliğini İhlal Suçu Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
TCK md.132’de yer alan suçun tüm fıkralarının takibi şikayete bağlıdır. Müşteki şikayet hakkını kullanmadığı takdirde suçun soruşturulması mümkün değildir. Şikayet süresi, mağdurun fiilin işlendiğini ve fiili işleyen kişiyi öğrendiği tarihten başlamak üzere 6 aydır. Örneğin; Mağdur, aleyhine haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu işlendiğini 01.03.2016 tarihinde öğrenmiş, suçu işleyen kişiyi de 01.10.2016 tarihinde öğrenmiş olsun. Bu somut olayda mağdurun 6 aylık şikayet hakkı süresi, 01.10.2016 tarihinde başlar, 01.04.2017 tarihinde sona erer.
Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Failin hapis cezası ile cezalandırılması halinde ise ceza zamanaşımı 10 yıldır. Yani, fail hakkındaki mahkumiyet hükmü 10 yıl içinde infaz edilmezse hapis cezası zamanaşımı nedeniyle ortadan kalkar.
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.
Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Nedir?

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunun Unsurları
Suçun meydana gelmesi için önşart; iki veya daha fazla kişi arasında elverişli araçlarla gerçekleştirilen bir haberleşme olmasıdır. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun konusunu teşkil eden haberleşmenin şu özelliklere sahip olması gerekir:
- Haberleşme, en az 2 veya daha fazla kişi arasında aleni olmayacak bir şekilde gerçekleşen düşünce ve duygu aktarımı şeklinde olmalıdır.
- Kişiler, haberleşmenin gizli kalacağı, başkaları tarafından bilinmeyeceği düşüncesiyle hareket edip gizliliği sağlamaya özen göstermelidir. Aleni olmayan haberleşme içeriği, üçüncü kişiler tarafından özel bir çaba gösterilerek öğrenilmelidir. Örneğin, iki kişi arasındaki haberleşmenin bir salona yansıtılan bir ekran vasıtasıyla yapılması halinde kişiler gizliliği sağlamaya özen göstermediğinden, bu görüşmenin kaydedilmesi suç oluşturmaz.
- Haberleşmenin özel hayata ilişkin olması veya sır teşkil etmesi gerekmez. Önemli olan haberleşmenin iki kişi arasında sözlü veya yazılı düşünce ve duygu aktarımı niteliğinde olmasıdır.
- Haberleşme, mutlaka “internet, telefon, telsiz, faks, mektup, telgraf, kağıt vb. elverişli araçlarla” gerçekleştirilmelidir. Kişilerin yüz yüze yaptıkları iletişimin dinlenmesi veya kayda alınması haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu değil, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu (TCK md.133) oluşturur.
- Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Nedir?
İnternet yoluyla yapılan haberleşme, whatssap, facebook, msn, twitter, instagram vb. aplikasyonlar ve sosyal medya hesapları kullanılarak yapılabilir. Bu araçlarla aleni olmayacak bir biçimde kişiler arasında yapılan tüm haberleşmelerin dinlenmesi, okunması, kaydedilmesi veya ifşa edilmesi haberleşmenin gizliliğini ihlal suçuna vücut verir.
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu birbirinden farklı seçimlik hareketlerle oluşmakta olup her seçimlik hareket için ayrı bir ceza yaptırımı öngörülmüştür.

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunun Temel Şekli ve Cezası
Suçun temel şekli; üçüncü kişi olan failin, iki veya daha fazla kişi arasında aleni olmayan haberleşmeyi, özel bir çaba göstererek elverişli araçlar kullanarak “dinlemesi” veya “okuması” ile meydana gelir.
Örneğin, iki kişi arasındaki telefon görüşmesinin elverişli bir araç kullanılarak dinlenmesi; iki kişi arasındaki mektupların postada veya kapının önünde alınarak okunması; bir google uygulaması olan hangouts üzerinden gerçekleştirilen kapalı bir toplantının dinlenmesi suçun temel şeklinin işlenmesine neden olur.
Suçun temel şeklinin; yani “dinleme” veya “okuma” yoluyla haberleşmenin gizliliğinin ihlal suçunun cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.
Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Nedir?
Haberleşmenin Kayda Alınması Suretiyle Gizliliğin İhlal Edilmesi Suçu ve Cezası
İki veya daha fazla kişi arasında aleni olmayan haberleşmenin üçüncü bir kişi tarafından kayda alınması, TCK md. 132/1-2. cümlesinde suçun nitelikli bir şekli olarak ayrıca düzenlenmiştir. Üçüncü kişinin bu fıkraya göre cezalandırılması için haberleşmeyi kaydetmesi gerekir.
Kişinin kaydettiği haberleşmeyi okuması veya dinlemesi şart değildir, haberleşme elverişli bir araçla kaydedildikten sonra, fail tarafından dinlenmemiş veya okunmamış olsa da suç işlenmiş olur.
Haberleşme içeriğine ilişkin yapılan kaydın anlaşılabilir olup olmadığının da bir önemi yoktur. Yapılan kayıttan içerik anlaşılmasa bile suç oluşur.
Haberleşmenin kaydedilmesinin hukuken şu şekillerde gerçekleşebileceği kabul edilmektedir:
- İki veya daha fazla kişi arasındaki ses veya görüntünün kaydedici cihazlarla kaydedilmesi,
- İki veya daha fazla kişi arasındaki, aleni olmayan yazıların fotokopisinin çekilmesi, resminin çekilmesi veya bir aletle başka bir nesne üzerine geçirilmesi halinde haberleşme kaydedilmiş sayılır. Örneğin, iki kişi arasında iletilen bir mektubun açılarak cep telefonu ile fotoğrafının çekilmesi, haberleşmenin kaydedilmesi olarak kabul edilir.
- Elektronik veya internet ortamında iletilen iletilerin herhangi bir şekilde elverişli bir araç kullanılarak kaydedilmesi halinde de haberleşmenin kaydedildiği kabul edilir. Örneğin, gizli bir emailin kendi hesabına forward edilerek kaydedilmesi; e-mailin fotoğrafının çekilmesi; emailin taşınabilir belleğe veya CD’ye aktarılması haberleşmenin kaydedilmesi olarak kabul edilmektedir.
Üçüncü bir kişi tarafından, en az 2 veya daha fazla kişi arasındaki haberleşmenin “kayda alınmak suretiyle” gizliliğin ihlal edilmesi suçunun cezası, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıdır … Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Nedir?
Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunda Cezayı Arttıran Nedenler
Aşağıdaki hallerde haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu nedeniyle hükmedilen cezalar arttırılmalıdır:
- Suçun kamu görevlisi (memur, belediye zabıtası, avukat, hakim, savcı) tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu işlenirse yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar 1/2 oranında arttırılarak hükmedilir. Örneğin, telefon dinleme yetkisi olan bir polis memurunun bu yetkisini kötüye kullanarak iki kişi arasındaki haberleşmeyi dinlemesi halinde, hükmedilen ceza yarı oranında arttırılmalıdır.
- Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu işlenirse yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar 1/2 oranında arttırılarak hükmedilir. Örneğin; bir sekreterin kendisinin teslim aldığı patronuna ait mektupları ifşa etmesi halinde hükmedilen ceza yarı oranında arttırılır.
- Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Nedir?
Cezanın Ertelenmesi, Adli Para Cezasına Çevrilmesi veya HAGB
Adli para cezasında işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun hapis cezası, belli koşullarda adli para cezasına çevrilebilir.
Hükmün geri bırakılması (HAGB), sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu nedeniyle hükmedilen ceza hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.
Cezanın ertelenmesi hükmedilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi, sanığın belirlenen denetim süresini sosyal hayat içerisinde iyi halli geçirmesi halinde cezasının infaz edilmiş sayılmasını sağlayan bir bireyselleştirme kurumudur. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.
Boşanma Davasındaki İddiasını İspat Amacıyla Kayıt Yapmak
Sanığın, haberleşme içeriğini kaydedip, bu kaydı içeren CD’yi, görülmekte olan dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, 5237 sayılı TCK’nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal ve TCK’nın 132/3. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına dair hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediğinden suç oluşmamaıştır (Yargıtay 12. Ceza Dairesi -2015/3 karar).
Haberleşme Kaydı Aleni Olarak Dinletilmemişse Suç Oluşmaz
Haberleşme içeriklerinin, haberleşmenin muhatabı olan diğer kişi tarafından, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan aleni bir ortamda, ilgilisi veya ilgililerinin rızası dışında ifşa edilmesi, yani; yayılması, açığa vurulması, afişe edilmesi, ilan edilmesi, kamuoyuna duyurulması, özetle; içeriğini öğrenme yetkisi bulunmayan kişi veya kişilerin bilgisine sunulması eyleminin TCK’nın 132/3. maddesinde tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirileceği,
Görüldüğü üzere, kişilerin tarafı oldukları haberleşme içeriklerini kaydetmeleri TCK’nın 132/1-2. maddesi kapsamında suç olarak düzenlenmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre; sanığın, katılan ile yapmış olduğu haberleşme içeriklerini kaydedip, tanık …’e dinletmesine konu olayda, sanığın söz konusu kaydı tanık …’e aleni bir şekilde dinletmemesi nedeniyle yerel mahkemece verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. (12. Ceza Dairesi – 2019/3132 K.)
Bir Suçun İspatı Amacıyla Telefon Görüşmesinin Kaydedilmesi veya İfşa Edilmesi
Sanığın, emri altında çalışan kardeşine disiplin cezası vermesi sebebiyle kendisini telefonla arayarak hakaret ve tehdit eden katılanla olan konuşmasını kayda aldığı ve telefonun hoparlörünü açarak odasında bulunanlara dinlettiği, sonrasında konuşmaya dair seslerin bulunduğu cd’yi Cumhuriyet Başsavcılığına vererek şikayetçi olduğu olayda; sanığın başka şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken kendisine yönelik hakaret ve tehdit içeren görüşmeyi kayda aldığı, sanığın eyleminin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, esasen bu halde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği için ifşa suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşmamıştır (Yargıtay 12. Ceza Dairesi -2014/14161 karar).
Suçların veya Davadaki İddiaların İspatı Amacıyla Haberleşmenin Gizliliğini İhlal
Taraflar arasında hakaret, tehdit, kasten yaralama suçlarından açılmış çeşitli davalar bulunmaktadır. Müşteki erkek, kendi amcasına hiçbir kadınla ilişkisi olmadığını, eşi olan kadın sanık tarafından iftira atıldığını söylemiş, bunu duyan sanık da iftira atmadığını ispatlama çabasına girmiştir. Taraflar arasında uzun süredir devam eden geçimsizlik olup, katılanın, amcasına, herhangi bir bayanla gayrimeşru bir ilişkisinin bulunmadığını beyan ettiğini öğrenen sanığın, katılanın kendisini zan altında bırakan sözlerinin doğru olmadığını, aile içi geçimsizliğin kaynağının, katılanın olumsuz tutum ve davranışları olduğunu ispatlama amacıyla daha önceden bildiği katılana ait elektronik posta adresinin ve bu adresle bağlantılı facebook hesabının internet şifrelerini kullanmak suretiyle bilişim sistemindeki katılana özel kısımlara girdiği ve katılanın S. isimli bir bayana gönderdiği elektronik iletileri ele geçirdikten sonra, eşi tarafından aldatıldığının eşinin yakınları tarafından öğrenilmesini sağlamak amacıyla onlara göndermesi haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturmaz (Yargıtay 12. Ceza Dairesi -2014/13367 karar).

Planlı ve Delil Oluşturma Amacıyla Haberleşmenin Gizliliğini İhlal
Sanığın, sulh ceza mahkemesinde görülmekte olan şikayetçinin taraf olmadığı bir dava dosyasına delil olmak üzere şikayetçi ile yaptığı telefon görüşmesini, şikayetçinin rızası olmaksızın kayda alarak bu kaydı mahkemeye delil olarak sunarak ifşa etmesi şeklinde gelişen eyleminde, sanığın, şikayetçi tarafından kendisine karşı işlenmekte olan ve ani gelişen bir suç bulunmadığı halde, kaybolma olasılığı bulunan mevcut delilin muhafazasını sağlamak için değil, önceden hazırlıklı ve planlı şe-kilde, yeni bir delil elde etmek amacıyla hareket ederek, şikayetçi ile arasındaki telefon görüşmesini gizlice kaydedip, bu ses kaydını içerir CD’yi, şikayetçinin bilgisi ve rızası dışında, dava dosyasına delil olarak sunduğu, atılı eylemin TCK’nın 132. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal etme suçunu oluşturur (Yargıtay 12. Ceza Dairesi -2014/8990 karar). Haberleşmenin Gizliliği
Telefon Görüşmesini Mahkemeye Delil Olarak Sunmak Suç Değildir
Katılanların daha önce kendilerine hakaret ve tehdit içerir sözler söylediklerini işiten sanıkların, sabit ev telefonundan katılanlarla yaptıkları görüşmeyi, hakaret ve tehdit vari sözlerin sarfı üzerine teyp cihazı yardımıyla katılanların rızası dışında kasete kaydedip, elde ettikleri teyp kasetini, katılanlar aleyhine tehdit ve hakaret suçlarından açılan ve kendilerinin şikayetçi olarak yer aldıkları davada, vekilleri marifetiyle, mahkemeye delil olarak sunmaları şeklinde gelişen eylemlerinde haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu işleme kastları yoktur (Yargıtay 12. Ceza Dairesi -2012/18217 karar). haberleşmenin Gizliliği
Boşanma Davasına Delil Olarak Sunmak İçin Haberleşmenin Gizliliğini İhlal
Sanık ile katılanın evli iken aralarında görülen boşanma davası bulunduğu, sanığın, katılanın kullandığı iki farklı mail adresini ele geçirdiği, bu mail adreslerinde kayıtlı bulunan katılanın üçüncü kişilerle yaptığı yazışmaların çıktılarını alarak, katılanla aralarında görülen boşanma davasına delil olarak sunduğu olayda;
Katılanın üçüncü kişilerle yaptığı yazışmaların, sanık tarafından katılanla aralarında görülen boşanma davasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemi, TCK’nın 132/2. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına dair hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 12.Ceza Dairesi – Karar: 2016/10731).
https://www.daglarhukuk.com/siber-suc-bilisim-hukuku-kisisel-veri/
https://www.daglarhukuk.com/ceza-lehe-kanun-yurumeye-girmesi/
https://www.daglarhukuk.com/doktor-hatasi-tazminat-davalari/